LİG SEÇ
- TÜMÜ
- Türkiye
- İngiltere
- İspanya
- İtalya
- Almanya
- Fransa
- Hollanda
- Portekiz
- Danimarka
- Belçika
- Çek Cum
- Brezilya
- Arjantin
- Rusya
- Romanya
- Yunanistan
- Hırvatistan
- İsveç
- İsviçre
- Japonya
- Polonya
- Avusturya
- Ukrayna
- ABD
- Macaristan
- İrlanda
- Meksika
- Slovenya
- Şili
- Kolombiya
- Paraguay
- Azerbaycan
- Galler
- Finlandiya
- İskoçya
- İzlanda
- Norveç
- Belarus
- Peru
- Güney Kore
- UEFA
- Şampiyonlar Ligi
- Uluslararası
- Libertadores
- U21
- Basketbol
- Hentbol
- Tenis
- Diğer Tur.
Bir yanda kaliteli oyuncularını kaybeden düşüşteki Slovakya, diğer yanda Avrupa'nın önde gelen kulüplerine futbolcu vermeye başlayan çıkıştaki Lüksemburg var. Lüksemburg'un eski cılız görüntüsünden uzakta olduğunu ve son yıllarda ciddi bir gelişme gösterdiğini söylemek lazım. Yaptığı son 5 maçı da kaybetmeyen Lüksemburg hatırlarsanız 3-3 biten maçta Türkiye'den de puan koparmıştı. Oynadığı son 8 maçın ise sadece 1 tanesini kaybetti. O da yine Türkiye'ye idi.
Lüksemburg'un kalesinde Avrupa'da çeyrek finale kadar çıkan ve Belçika'da ligin tozunu atan Saint-Gilloise'nin as kalecisi Moris var. Spartak Moskova'da oynayan Martins, Bundesliga'da Mainz ile alkış toplayan Barreiro, bir dönem Ankaragücü ve Eyüpspor'da da kiralık oynayan, sonra D. Kiev, Troyes gibi takımlara gidip şu anda Al-Wehda ile sahaya çıkan Rodriguez, Sinani başta olmak üzere İngiltere Alt Ligleri'nde top koşturan gençler ile Lüksemburg günümüzde çok daha iddialı bir takıma dönüştü.
Slovakya sallanarak ayakta kalmaya çalışan bir takım görüntüsünde. Yeni teknik direktörüyle çıkacağı bu maçta nasıl bir reaksiyon vereceği de belirsiz. Avrupa'nın iyi takımlarında top koşturan oyuncularıyla Uluslar Ligi'nde oynadığı 6 maçın 5'inde gol bulan Lüksemburg'a şans verilmeli.